Lot 148
SÜLEYMAN SEYYID
KARPUZLU NATÜRMORT
Türk resim sanatının konusal seçkileri arasında natürmort resmi öncelikli sıralarda yer alır. Dönemler, biçimler ve yenilik, modernlik yolunda gerçekleştirilmeye çalışılan arayışların getirdiği değişime karşın değişmeyen bir gerçekliklik Natürmort resmi ile kurulan bağlar. Kuşkusuz öncelik manzara resimlerinindir ancak hemen ikinci sıra natürmortları belirler. Natürmort resimlerini seçen ressamların öncüsü ‘Süleyman Seyyid Efendi’dir. Meşrutiyet döneminin Osmanlı resminin ilk kuşağı olan sanatçılar arasında yer alan Süleyman Seyyid Efendi gibi diğer sanatçı arkadaşları da natürmort resimleri yapacaklardır.
SÜLEYMAN SEYYİD
İlk ve orta öğrenimini, Maltepe ve Maçka askeri rüştiyelerinde tamamladı. İdadi ve Harbiye’deki öğrenciliği sırasında çizdiği tarih konulu karakalem ve suluboya resimleriyle, hocaları Chirans ve Kees’in dikkatini çekti. Sultan Abdülaziz tarafından Paris’e Mekteb-i Osmaniye’ye gönderildi. Orada “menazır”, “resm-i hattı”, “resm-i talidi” ve “resm-i mücessen” konularında gördüğü eğitimle sanat bilgisini geliştirdi. Mekteb-i Osmani kapatılınca, bir süre, o dönemin ünlü hocalarından Cabnel’in yanında çalıştı. Paris Güzel Sanatlar Okulunu bitirdi. 1875’te İstanbul’a döndü. Bir süre ressam Osman Nuri Paşa’nın yardımcılığını yaptı. Daha sonra Harbiye’de resim öğretmeni oldu. Kuleli Askeri Lisesi’nde ve Askeri Tıbbiye’de öğretmenliğini sürdürdü. “Mülkiye-i Şahane”nin kurulmasında katkısı oldu. Süleyman Seyyid resimlerinde konu olarak çoğunlukla natürmortları, özellikle de portakalları seçmiştir. Perspektif kurallarına çok dikkat ettiği için kendisine “metrologiste” lakabının takıldığı Süleyman Seyyid, yayımlama olanağı bulamadığı “Fenn-i Meazır” adlı bir kitap yazmıştı. Süleyman Seyyid, Türk resimlerinde bir erken dönem izlenimcisi olarak kendisinden sonra gelen kuşakları etkilemiş ve klâsik resim geleneğinin katı kuralcılığını aşmakta başarılı olmuştu