KATALOG NOTLARI
İstanbul’u mavinin ve yeşilin binbir çeşit tonu ile sarmalayan Hoca Ali Rıza’nın günbatımında Kız Kulesini ve boğazın sularını kızıl bir renge dönüştürdüğü nadir kompozisyonlarından biri. Gerilerde bir karartı gibi havada asılı duran bulutlar, kız kulesinin minyatür bir şatoyu andıran silueti ile birleşince ortaya bir hayal kent çıkıyor. Ressam, İstanbul’un doğal ve mimari güzelliklerini başka bir kentle kıyaslanamayacak bir özellik olarak kutsuyor.
HÜSEYİN AVNİ LİFİJ
Resme ilgisi çocuk yaşlarda başladı. Doğumundan kısa bir süre sonra ailesi İstanbul’a geldi. Nümune-i Terakki Mektebi’nde (İstanbul Lisesi) eğitim gördüğü yıllarda ilk resimlerini yaptı. Kısa süre sonra Sanayi-i Nefise Mektebi’nde eğitim gördü, sonra Osman Hamdi Bey’in önerisi üzerine Şehzade Abdülmecid tarafından Paris’e gönderildi. 1909 - 1912 arasında, akademik anlayışta resimler yapan Fernand Cormon’un atölyesinde öğrenim gördü. Ancak bu atölyedeki katı kuralcı tutumu benimsemedi, simgeci Fransız ressam Puvis de Chavannes’ı kendine model aldı. 1912’de İstanbul’a döndü ve 1923’e değin çeşitli liselerde resim öğretmenliği görevinde bulundu. 1914 - 1918 arasında dönemi hükümetince Şişli’de kurulan bir atölyede Nazmi Ziya Namık İsmail, Hikmet Onat ve İbrahim Callı ile birlikte bir süre çalıştı, savaş resimleri yaptı. 1924’te Sanayi-i Nefise Mektebi’nde öğretmen oldu. 1926’de bir ay Paris’te kaldı ve dekoratif sanatlar öğretimi ile ilgili incelemeler yaptı. İstanbul’a döndükten sonra aynı Kurumda süsleme dersleri verdi. Lifij romantik ve simgeci yaklaşımı ile 1910 kuşağı sanatçılarından farklı bir üslup geliştirdi. Daha çok akşam ışıkları içinde resimlediği manzaraları izlenimci (empresyonist) bir yaklaşımı anımsatsa da, bunlardaki doğa, izlenimciler’in bilimsel renk çözümlemeleriyle baktıkları doğadan farklı, ışığın bir anlık değişimiyle yakalanan bir zaman kesitidir. Lifij renkleri ustaca kullanarak ışığın gizemli etkisiyle şiirsel bir atmosfer yarattı. Işığı renklere ayrıştırmasıyla izlenimci, özellikle büyük figürlü kompozisyonlarındaki kurgu ve desenleriyle akademik konuları ele alış biçimiyle de simgeci bir tutum içinde oldu. Ancak bütün bu özelliklerin bileşimi niteliğindeki resimi