KATALOG NOTLARI
– 1982’de Kültür Bakanlığı Yayınları’nca İstanbul’da yayımlanan ve Uğur Derman tarafından hazırlanan “Türk Hat Sanatının Şaheserleri” kitabı, no.30’da yer almaktadır.
– Yayımlanacak olan “Emin Barın ve Koleksiyonu” kitabında yer alacaktır.
İşte bu müzayedenin gizli hazinesi: İmzalı olmamakla birlikte Mustafa Râkım’ın olduklarına şüphe bırakmayan iki çift müteselsil sülüs satırdan oluşan meşk kıt’aları.
Birinci satırda Rabbi yessir... duası, ikinci satırda elifba harfleri, üçüncü ve dördüncü satırlarda ise ba ve cim harflerinin başka harflerle birleşmesi gösterilmektedir. Şüphesiz daha birçok sayfası bulunan bir müfredat meşkı’nın ancak bu kadarı günümüze ulaşmış, gerisi kayıplara karışmıştır.
İlk gördüğüm anda vurulduğum bu kıt’alar hakkında sözü Uğur Derman’a bırakayım: Bu sülüs meşkını Mustafa Râkım dehâsına yaraşır bir tarzda tertib etmeyi başarmıştır ki, harf ve kompozisyon güzelliği itibariyle benzeri olmayan Râkımâne bir şâheserdir. Asıl kâğıtlardaki tezyinat dönemine aittir, gerisi Rikkat Hanım’ın eseridir.
I.C.S.
MUSTAFA RAKIM
Ünlü hattat İsmail Zühdi’nin kardeşidir. Medrese eğitiminin yanısıra hat öğrenimini de sürdürdü.
On iki yaşındayken Derviş Ali ve İsmail Zühdi’den icazet aldı. Sultan III. Selim’in oğlu şehzade II. Mahmud’a hat dersi verdi. Sultan II. Mahmud’un hocasına gösterdiği itibar sayesinde 1809’da İzmir, 1814’de Edirne 1816’de Mekke, 1818’de İstanbul kadılıklarında bulundu. Osmanlı tuğrasını yeniden derleyerek standart ölçülere getirdi. Sultan III. Selim, Sultan IV. Mustafa ve Sultan II. Mahmud tuğralarına sonradan değişmeyecek olan son şekillerini verdi. Fatih Nakşidil Sultan Türbesi’nin ve Nusretiye Cami’nin kuşak yazıları kendisine aittir.