KATALOG NOTLARI
Boğaz’ın Beylerbeyi kıyısında bir yalıda yaşayan sanatçının resimlerinde özellikle denize olan düşkünlüğü tesadüf değildir. Boğaz kıyılarının yanı sıra Kadıköy yakasının Moda, Fenerbahçe ve Bostancı kıyılarını da resmetmiştir. Belki de yaşadığı dönemin tarihsel karmaşasından kaçınırcasına karamsarlığa ya da huzursuzluğa resimlerin de asla yer vermeyen sanatçının yine aydınlık ve izleyeni sakinleştirerek güzel duygularla dolduran bir resmine bakıyoruz. İstanbul’un tenha bir koyunda süzülürcesine yol alan bir sandal resmin merkezinde göze çarpıyor. Halil Paşa 80 yılı aşkın uzun yaşamının büyük bir kısmını geçirdiği sahillerin değişen günışığına ve huzmelerin doğa üzerindeki etkilerine karşı inanılmaz bir duyarlılık geliştirmiştir. Tıpkı bu eserde olduğu gibi yelkenliler, kotralar, denize yakın her türlü nesne Halil Paşa’nın resminin konusu olabilir. Paşa’nın eserlerinde karmaşaya ve kötü havalara pek rastlanmaz, keza bu resimde de şehrinden bir manzarayı âdeta cennetten ödünç alınmış bir ışıkla donatmış. Sanatçının imgelemindeki İstanbul’un en güzel örneklerinden biriyle karşı karşıyayız.
Halil Paşa
Halil Paşa, 1880 ve 1888 yılları arasında Paris Güzel Sanatlar Akademisi’nde bulundu ve burada Gérôme ve Courois Atölyeleri’nde çalıştı. 1888 yılında, Paris Uluslararası Resim Sergisi’nde bir yapıtı ile “Güzel Sanatlar Madalyası”, ayrıca Salon des Artistes Français’deki, “Madame X’nin Portresi” ile bronz madalya aldı.
Yurda döndükten sonra, 1906 yılında Sanayî-i Nefîse Mektebi’ne müdür oldu. Hayatının son yıllarında Mısır’da Abbas Halim Paşa’nın konuğu oldu ve burada sergiler açtı. Mısır’daki eserlerinde yörenin doğasının "ölü parlaklığını" tuvallerine yansıttığı peyzajlar üzerinde çalıştı.
Yaşadığı dönem itibariyle 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başındaki farklı sanatsal akımlardan etkilenen Halil Paşa; resimlerine post-empresyonizm ve Barbizon ekolünün yaklaşımlarını yansıtmıştır. Işık ve gölge ilişkisini ustalıkla kullanan Halil Paşa’nın eserlerinde, çizdiği figürler, sanatçıya has anatomik özelliklerle ortaya çıkmaktadır. Türk resminin Asker Ressamlar kuşağının önde gelen ressamlarından olan Halil Paşa; portreleri, İstanbul ve Kahire peyzajları ile tanınmaktadır.