BATI RESMİNİN BÜYÜK USTALARI

Bu Sergi Dolayısıyla...

Her insanın kurduğu bir ya da bir çok hayal vardır. Bunların kimi gerçekleşir, kimi gerçekleşmez. Ben, hiç değilse mesleğimle ilgili “büyük” hayallerimi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyorum.

Bu hayallerimden birincisi, gençlik yıllarımda, devam ettireceğim baba mesleğinde, her şeyinden sorumlu olduğum bir galeri açmaktı. İkincisi bu ülkenin zengin sanat ve kültür değerlerini, Batılı metropollerde, layık oldukları biçimde ve mekanlarda sergilemekti.
Bir galeri açmak, kuşkusuz en kolay olanıydı. İkincisi için, yalnızca hayal, azim, bilgi yeterli değildi. İnsanların, rastlantıların, maddi olanakların bir araya gelmesi gerekiyordu.
Anısı her zaman benimle yaşayacak olan merhum Sakıp Sabancı bu hayallerimin gerçekleşmesinde büyük rol oynadı. Bana sağladığı olanaklarla gelişmesine katkıda bulunduğum “Osmanlı Hat Sanatı Şaheserleri” sergisini, New York Metropolitan, Los Angeles County Museum, Harvard, Paris Louvre, Berlin Guggenheim müzelerinde dünyayı dolaştı. İlk kez bir Türk özel koleksiyonu, bu sanat merkezlerinde böylesi bir kabul görüyordu. Bu sergi; sonrasında benim de kurulmasında rol aldığım Sakıp Sabancı Müzesi’nin hat koleksiyonunun temelini oluşturdu.
Bir üçüncü hayalim daha vardı, ama bunu gerçekleştirebileceğimi, doğrusu hiç düşünmemiştim.Vaktiyle, babamla Paris’in “Hotel Drout” müzayede salonlarında resim satışlarını izlerken, günün birinde Türkiye’de de, bir Van Gogh, bir Monet, bir Renoir satıp  satamayacağımızı sorardım babama, o da bunun kolay,kolay gerçekleşemeyecek bir hayal olduğunu söylerdi bana.
Aradan yıllar geçti Türkiye’de de sanat ve antika piyasası gelişti. Özel koleksiyoncuların sayıları arttı. Özel müzeler açıldı, açılıyor. Ama bir Mısır ya da İran’daki gibi, Batı resim sanatının önemli ustalarının  örnekleri ülkemiz sınırları içine giremedi. Babam olsa talih derdi; Ben azim ve Sabır da diyeceğim. Sonunda bu sergiyle, bir gençlik hayalimi daha gerçekleştirmiş oluyorum. 19. ve 20. yüzyıl Batı Resminin büyük ustalarından 16 yağlıboya tablosu ve Rodin’in bronz heykelini Türkiye’de satışa açık bir sergide biraraya getirdik. Bugüne değin bana güvenen, desteğini esirgemeyen koleksiyoner dostlarıma ve meslektaşlarıma karşı duyduğum borcun küçük bir karşılığı olarak değerlendiriyorum bu sergiyi.

Darısı yeni hayallerimizin başına..     


Raffi Portakal
Yeniköy, Kasım 2004

Eserler için tıklayınız.